Zoltán Palugyay
Herkese merhaba. Bu güzel günde sizin için harika bir şey hazırladık. Hazır mısınız? Bu ay, Europeana sayesinde (onları hiç duymadınız mı? O zaman hemen bi kontrol edin!) her Salı ve Pazar günleri, Avrupa'daki kültürel kurumlardan muhteşem sanat eserleri sunacağız. Anında tanınabilir bir şaheser veya az bilinen ama unutulmaz bir hazine olsun, her eser Europeana 280 kampanyasının bir parçası olarak bir Avrupa ülkesi tarafından paylaşıldı. Kampanya, katkıda bulunan çeşitli ve görkemli sanat eserlerini keşfederek Avrupa'nın ortak sanat mirasını kutluyor. Europeana 280 hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, sosyal medyada #Europeana280'i izleyin veya http://www.europeana.eu/portal/collections/art-history adresini ziyaret edin.
Bugün Slovakyalı sanatçı Zoltán Palugyay'ın bu güzel parçasını paylaşıyoruz. Slovakya’nın modern sanatının biçimlendirici ayağı olarak kabul edilen hayatının eseri, kırk yaşından önce trajik bir şekilde öldüğü zaman erken sona erdi. Kısa hayatı boyunca, Slovak moderninin akıl hastası oldu. Budapeşte, Krakow (evet Polonya!!), Münih ve Paris'te okudu ve yaşadı. Avrupa eğitimi, modern ve geleneksel Slovak eserlerini çizmesi için ona ilham verdi. 1930'larda, uyanmakta olan Slovakya'nın kasaba ve köylerinde Janko Alexy ve Miloš A. Bazovský ile ortaklaşa sergiler yaptı. Palugyay’nın tarzı yeniyi ve eskisi karıştırmaya başladı. Ayrılıkçı-dışavurumcu tarzdan asla vazgeçmemekle beraber, aynı zamanda yerli lirik nesir ve sürrealist şiirin balladik görüntüsünü geliştirdi. Esasen, Edvard Munch'un psikolojisini ve Paul Gauguin'in sembolizmini aldı ve onları Slovak peyzajının akışkanlığına sardı. Peyzajlı Çiçekler (Nirvana)'daki genişletilmiş detay, 1930’larda en verimli döneminde Palugyay’ın bir dizi resimlerinin ikonik arketipi oldu. Şekilleri ve renkleri stilize etme, ayrılıkçı ritim ve ses tonları sarsıcı bir çizgide göstermek, resmin sembolik mesajının altını çizmek için paradoksal olarak birleşiyor.
Yayın tarihi
2016/03/01
Yazar
Zoltán Palugyay