Buda

Redon'un eserleri, sanatçının içsel duygularını ve ruhunu keşfetme eylemini temsil etmektedir. Sanatçının kendisi "gözle görülebilenlerin mantığının görülmeyenlere hizmet etmesini" istemiş ve böylece, eserleri tuhaf varlıklar ve grotesk zıtlıklarla doluymuş gibi görünse de, kendi zihnindeki hayaletleri görsel bir şekilde yansıtmayı amaçlamıştır. Redon'un esin kaynağı ve eserlerinin ardındaki etkiler A Soi-même (Kendime) isimli günlüğünde bulunabilmektedir. Resmetme sürecini kendisi en iyi şekilde şöyle açıklamıştır: "Sıklıkla, hem bir alıştırma hem de bir yaşam dayanağı olarak, bir nesneyi karşıma alarak, görsel görünümündeki en küçük hatalara kadar bu nesneyi resmederim fakat günün sonunda üzüntü ve giderilmemiş bir susuzlukla kalakalırdım. Ertesi gün diğer kaynağın, yani hayal gücünün, anımsadığım biçimleri gözden geçirmesine izin verirdim, böylece yeniden rahatlar ve tatmin olurdum." Redon, Hinduizm ile Budizm inancı ve kültürüyle çok ilgilenmiştir. Buda figürü git gide eserlerinde daha çok gösterilmiştir. Japonizm'in etkileri sanatına karışmıştır, diğer birçok çalışmanın arasında buna örnek 1899 tarihli "Buda'nın Ölümü" tablosu, 1906 tarihli Buda, 1905 Yakup ve Melek, 1905 "Japon Savaşçısıyla Bir Vazo" eserleridir.