Bugün Van Gogh Müzesi koleksiyonundan Van Gogh otoportreleriyle son pazar günümüz. Umarız iş birliğimizden keyif almış ve bu büyüleyici sanatçı hakkında çok şey öğrenmişsinizdir. Bugün özel bir şey sunmak zorundaydık, bu yüzden işte karşınızda sanatın özü, kendini bir ressam olarak resmeden ressamın otoportresi :) Keyfini çıkarın! Bir sonraki hafta dünyanın en büyük koleksiyonlarından birine sahip Viyana temelli bir müzeyle yeni bir işbirliğine başlıyoruz. Tahmini olan? :) Ama şimdi Van Gogh’a geri dönelim. Van Gogh bu otoportresinde, kendini elinde palet ve fırçalayla şövalesinin ardında bir ressam olarak resmetmiş. Paleti, Van Gogh’un tam da bu resimde kullandığı birbiriyle uyumlu renk çiftleri içeriyor: yeşil-kırmızı, sarı-mor ve mavi turuncu. Sanatçı birbirlerinin etkilerini güçlendirmeleri için bu renkleri yan yana dizmiş, tıpkı önlüğünün mavisi ve sakalının turuncumsu kırmızısı gibi. Ressam olarak otoportre Van Gogh’un Paris’te ürettiği son eserdi, şehir onu hem zihinsel hem de fiziksel olarak yormuştu. Kız kardeşi Gil’e kendini nasıl portrelediğini şöyle anlatmış: “Alında ve ağız çevresinde kırışıklıklar, tahta gibi katı, pek kırmızı bir sakal, oldukça bakımsız ve üzgün.”




Ressam Olarak Otoportre
tuval üzerine yağlıboya •