Waterhouse’un çoğu eserinden farklı olarak, Gülün Ruhu ünlü veya eski bir aşk hikayesini sahnelemez. Onun yerine bir kadının bahçede durmasının çalışmasıdır ve Alfred Lord Tennyson’unun eserlerinden temel alındığı düşünülür. Gülün Ruhu Waterhouse’un yaratıcı erişkinliğinde yaptığı bir resimdir: sanatçı sponsorlar ve halktan kurulur, böylece kendine özgü vizyonunu modern düşünceyle stiline adapte eder. Protipik romantik olsa da akıcı ve enerjik bir şekilde uygulamaktadır. Geçmiş yüzyılın kristal imgesini geride bırakır. Waterhouse genelde kadınlarının güzel biçimde duygusallığını koyar, çıplak teninde veya narin duruşunda. Kısıtlanmış cinsellik ve görünmez bir aşka özlem Gülün Ruhu’nun ana temalarındandır. Waterhouse kadını herhangi bir görünür cinsellik içermeden resmeder, fakat duvara dayalı pozisyonu ve hassas eli esere gizliden gizliye duygusallık hissi verir. Waterhouse’un çoğu kadını kapana kışılmış veya hapsedilmiştir ve o güçlü ama kıstırılmış bir kadın düşüncesini çok etkileyici bulur. Bu onun yaşamındaki üst düzeydeki kadınlarda gözlemlediği bir şey olabilir. Gülün Ruhu bu temaya istisna değildir; kadın tuğla bir duvara dayalı olsa da doğadan keyif ve aşka dair düşüncelerini bulur.




Gülün Ruhu
tuval üzerine yağlıboya • 88.3 x 59.1 cm