1890 yılında bugün, 20.yy’ın başlıca ressamlarından biri olan Egon Schiele doğdu.
Kendisi aynı zamanda nü kadın resmetme alanında da önemli sanatçılardan biridir. Schiele, insanlığın doğası, ölüm, arzu ve seks hakkında sorular soran radikal aydınların mesken tuttuğu 20.yy’ın Viyana kafelerinde bohem bir hayat sürmüştür. Sigmund Freud’un Düşlerin Yorumu adlı kitabı henüz yayınlanmıştı ve tüm bu arka planda dönen olaylara karşın Schiele, insanlığın gerçekliği ve burjuvanın ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarıyormuş gibi gözükmektedir. Sanatçı modern zamanın insan figürü tasvirlerinde o kadar radikal üretimler yapmıştır ki 1912 yılında aykırı nü çalışmalarını sergilemekten dolayı iki ay hapis yatmıştır.
Egon Schiele’nin nü çalışmaları, geleneksel ‘’nü’’ çalışmalarına dair bize ve önyargılarımıza meydan okuyabilir. Sanatçı hiçbir zaman idealize edilmiş tanrıçaları resmetmemiş olup daha çok, kadın ve erkek cinsel organlarını aydınlık bir platformda sunmayı tercih etmiştir. Kadın nü resimlerinin çoğu pornografik görüntülere gönderme yapar ve çorap gibi seks işçiliğiyle kolayca bağdaştırabileceğimiz parçalar da içerir. Schiele çoğunlukla hayat kadınlarını model olarak kullansa da kız kardeşini sevgililerini ve karısını da nü çalışmalarına dâhil etmiştir. Çalışmalarında bariz bir şekilde gösterilen erotizmden kaçmak bizler için mümkün görünmüyor. Bu çalışması sanatçının diğer eserleriyle kıyaslandığı zaman hafif bile kalıyor diyebiliriz. Eğer Schiele’nin nü çalışmaları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz DailyArtDaily dergimizdeki "The Pornographic World of Egon Schiele’s Nudes" adlı makalemizi okuyabilirsiniz.
Haziran’ın 18’ine kadar Viyana’daki Albertina Müzesinde Egon Schiele’nin modernist ve geleneksel anlayış arasındaki ayrımla tanımlanan bir dönem içerisine yerleştirdiği 160 sanat çalışmasının geniş kapsamlı sergisini görebilirsiniz. Görülmeye değer bir dönem olsa gerek!