Mart ayının bu son günlerinde Kadınların Tarihi Ayını kutlamamıza Statens Museum for Kunst bulunan bu güzel parça ile devam ediyoruz. İyi okumalar!
Baumann zamanının nadir sanatçısıydı. Bunun sebebi bir bakıma kadın olduğundan, bir bakıma egzotiğe ve bilinmeyene karşı alışılmadık açık sözlülüğünden kaynaklanmaktaydı. Bu tablo, sanatçının erotik ve duyusal algısının mükemmel bir örneğidir.
Mısırlı bir tarla işçisinin bu tablosu Jerichau Baumann’in oryantal tasvirlerinin en çarpıcı olanları arasındadır. Saf ipek kumaşının altındaki çıplaklık, egzotik mücevherler, kızılımsı gökyüzü ve koyu renkler, hepsi birlikte duyusal hislere hitap eden bir kalite ile - ki 1870li yıllarda vücuda hala şüpheyle bakıldığı zamanlarda güçlü bir etki yaratmış olmalı- bir bütün oluşturmaktadır.
Aslına bakılırsa Elisabeth Jerichau Baumann, Danimarka 1850 yılı sonrası sanat anlayışında birden fazla konuma sahiptir. Polonyalı-Alman geçmişinin yanı sıra öncelikleri Danimarka kültürünü belirlemek ve geliştirmek olan çoğu Danimarkalı sanatçıdan daha geniş bir ufka sahipti. Döneminde nadiren ele alınan tüm yabancı ve egzotik konulara ilgi göstermiştir; bu konuda onun tek yoldaşı Hans Christian Andersen örnek olarak verilebilir. Seyahat tutkunu sanatçı, onu Türkiye’ye, Yunanistan’a ve Mısır’a götürerek (1869-70 ve 1874-75), zengin oryantal motiflerle tanıştırmıştır.
Böyle bir tutkuyu zaman zaman siz de hissediyorsanız, tabloları sarmış olan travel desire hakkında okumak kesinlikle hoşunuza gidecektir!