Giordano, ismi şu anda yaklaşık 2.000 resimle anılan, hayatının sonuna kadar üretken olabilmiş inanılmaz derecede aktif bir ressamdı. İspanya'da on yıl geçirmeden önce Napoli, Roma, Floransa ve Venedik'te başarıyla çalışmıştı. Orada geçirilen on yıl boyunca (1692'den 1702'ye) Giordano, Madrid, Toledo ve Escorial'de büyük dekoratif işler yaptı. Diğer sanatçıların çalışmalarını taklit etme konusunda inanılmaz bir yeteneği vardı; Örneğin, burada İspanyol-Napolitan (Napoli şehrinden olan, oraya özgü) saray ressamı Jusepe de Ribera'dan ne kadar ilham aldığını görüyoruz.
Meleklerden bazıları Tanrı'ya karşı isyan ettiğinde, Başmelek Mikail onları cehennemin derinliklerine attı. Çaresizlik içinde haykıran yenilmiş meleklerin (artık şeytana dönüşmüş) çarpık yüzleri, Jusepe de Ribera'nın resimlerinin acımasız gerçekçiliğini gösteriyor. Giordano'nun paleti ise Venedik resminden etkilenmişti ve bu, St. Michael'in ince renklendirilmesinde de görülebilir. Sunağın başlangıçta hangi kilise için tasarlandığı bilinmemektedir. 18. yüzyılın sonlarında Viyana'daki Minorite Kilisesi'nden imparatorluk resim galerisine transfer edildi.
Çok sevdiğimiz Viyana Sanat Tarihi Müzesi sayesinde bugünün muhteşem eserlerini (canlı olarak görüldüklerinde inanılmazlar!) sizlere sunuyoruz.
Not: Müzeyi geçen yaz ziyaret etmiştim; benim ve diğer DailyArt Dergisi yazarlarının pandemi sırasında müzeleri ziyaret etme deneyimleri hakkında daha fazla bilgiyi buradan edinebilirsiniz.