William Orpen
William Orpen'e 1921'de, saygınlığını ve servetini kazandıran çalışması, Paris Hotel Chatham'ın ikinci şefi Eugene Grossrieter (“Chester”) portresiydi. Sanatçı, Velázquez ve Manet'ten ilham aldı, ancak bir işçiyi, herhangi bir asilzadeye eşit, havalı ve otoriter bir tavır ile tasvir ederek konumunu yükseltti. Kraliyet Sanat Akademisi'ne göre, resim "anıtsal portrenin bir güç gösterisidir." Ve bu görüşe katılmamak elde değil! Şef üniformasının bembeyaz kıvrımları, natürmort şişe, şarap ve pirzolalar, karanlık bir arka plana karşı göz kamaştırıcı bir teknikle resmedilmiştir.
Grossrieter'in takma adıyla ilgili komik bir hikaye vardır. Meslektaşları, peyniri sevmediği için ona Chester peyniri adını verdiler (peynirden nasıl hoşlanılmaz ki!?). Chatham Hotel'i sık sık ziyaret eden Orpen, Chester'ın yüzünün ve vücudunun dış görünüşünün sanatsal potansiyelinden etkilendi. Aşçı göründüğü üzere karanlık bir arka plana karşı duruyor ve çift düğmeli bozulmamış beyaz ceketi ve başında cüretkar bir şekilde pileli bir bere ile göze çarpıyor. Sanatçı, yüz, sakal ve natürmort unsurları, şişe ve bardaktaki yansımalar gibi inanılmaz detayları gözler önüne seriyor. Şişenin içinde yemek pişirmek için kırmızı bir şarap olabileceğini düşünebiliriz ancak Chester'ın mutfakta serinlemek için içtiği bir şişe stout (bir tür koyu bira).
Not: İşte resimlere konu olmuş daha fazla aşçı ve yemek pişirme anları ve işte özel bir sürpiz- sanatta PEYNİR!!!