Alphonse Osbert'in bugün sunduğumuz tablosu, rüya gibi atmosferler ve mistik temalarla Sembolist hareketin büyüsünü gösteren büyüleyici bir eser. Tablo izleyicileri derin bir huzur ve iç gözlemle dolu dingin, alacakaranlık bir dünyaya davet ediyor.
Resimde, gerçeklik ile hayal arasındaki sınırları bulanıklaştıran bir manzaranın içine sığdırılmış, düşünceli iki kadın görüyoruz. Kadınlardan biri ilham perisinin temsili veya bizzat gecenin kişileştirilmesi olabilir. Biri, uzaklara veya belki de içsel düşüncelere dalmış, insan zihninin ve ruhunun işleyişine yönelik Sembolist bir ilgiyi yansıtan diğerini kucaklıyor. Osbert, bu iki kadını diğer benzer sahnelerde birçok kez resmetmiştir.
Osbert'in gün batımında solan ışığı betimleyen yumuşak ve kısık renklerdeki ustalığı, Akşam Rüyası'nda çok önemli bir rol oynuyor. Ağırlıklı olarak kullanılan mavi, mor ve açık turuncu tonları, tablonun ruhani boyutunu artıran uyumlu bir palet yaratıyor. Bu ince renk geçişi, ince işlenmiş ışık ile birleştiğinde, sahneyi doğaüstü bir ışıltıyla dolduruyor, gündüz ile gece, bilinç ve rüyalar arasındaki kısacık anları çağrıştırıyor.
Baktığınızda nasıl hissediyorsunuz? Bunun gibi eserlerle ilgilenirken kendinize sormanızın önemli olduğu bir soru. Ücretsiz "Sanata nasıl bakmalı?" kursumuzda bu konuyla ilgili bilgi edinebilirsiniz!
Not: Tabloya sadece bakarak kaçıncı yüzyılda yapıldığını tahmin edebilir misiniz? Evet? Hayır? "Ne Zaman Yapıldı" testimizde kendinizi ölçebilirsiniz.