Bugün Pazar, yani Mauritshuis'le olan ortaklığımızdan bir şaheser çıkarmanın zamanı geldi! Bu sakin ve klasik manzaranın keyfini çıkarın. :)
Bu, Hollanda'nın 17. yüzyılının en ünlü şehir manzarasıdır. Işık ve gölgenin etkileşimi, etkileyici bulutlu gökyüzü ve sudaki ince yansımalar bu tabloyu mutlak bir başyapıt haline getiriyor.
Vermeer, şehri güneydoğudan, ön planda şehrin güney sınırında üçgen bir liman olan Kolk ile tasvir etti. Hiçbir şey hareket etmiyor gibi görünüyor; her şey huzurla dolu. Sudaki teknelerin hepsi demirlemiş, yelkenleri indirilmiş. Neredeyse hiç rüzgar yok; hafif bir esinti yer yer yansıyan suyu dalgalandırıyor. Ağaçlar yapraklarla dolu; mevsim ilkbahar sonu ya da yaz olmalı ve güneş doğuda olduğundan sabah saatleri olduğunu söyleyebiliriz. İnsan hayatı sahnede ikincil bir rol oynuyor. Ön planda iki grup insan konuşuyor, birkaç figür ise neredeyse fark edilemeyecek kadar küçük olan Schiedam Kapısı'nın önündeki rıhtımda yürüyor.
Vermeer, Delft Manzarası tablosunda son derece yaratıcıydı. Tasvir ettiği her ögenin yapısını en iyi şekilde yansıtmanın yolunu aradı. Sağdaki parlak sarı çatıda, alt boyada beyaz kurşun pigmentinin iri tanelerini kullanarak yüzeyin pürüzlülüğünü öne sürdü. Sahnenin parlak güneş ışığında parıldadığı izlenimini yaratıyor. Ancak belki de en olağanüstü yeniliği, Rotterdam Kapısı yakınındaki teknenin gövdesindeki çok sayıda küçük boya noktasıdır. Uzaktan bakıldığında köpüklü suyun yansımasını akla getiriyorlar.
Bu çok klasik bir başyapıt! Klasikleri seviyorsanız, Harika Başyapıtlar 50 Kartpostal Setimize göz atmalısınız (artık DailyArt Mağaza'da tekrar stokta). :)
Not: Johannes Vermeer oldukça gizemli bir kişilikti ve hayatı hakkında hala çok az şey biliniyor. İşte Vermeer hakkında bilmeniz gereken 5 şey! Günümüzün başyapıtını biraz daha keşfetmek istiyorsanız Başyapıt Hikayemiz: Delft Manzarası'nı okuyun.